Sosyal Güvenlik; devletin yurttaşlarının sağlığını ve geleceğini güvence altına almasını sağlayan düzenlemeler bütünüdür. Sosyal Güvenlik, hem aktif çalışma dönemi hem de sonrası için bir hayat garantisidir.
2. Sosyal Güvenliğin Amacı:
Modern anlamda sosyal güvenliğin amacı, kişiye gelir emniyeti sağlamaktır. Modern toplumlarda sosyal güvenliğin konusu olan risklerin sonuçları gelir azalması, gelir kesilmesi ya da gider artışı olarak ortaya çıkar. Sosyal güvenliğin amacı, sosyal güvenliğin konusu olan risklerin sonuçlarına karşı kişiye emniyet sağlamaktır. Sosyal güvenliğin konusu olan riskler, ne zaman gerçekleşeceği bilinmeyen, gerçekleşmeleri mutlak ya da muhtemel olan, kişiye yönelik bulunup gerçekleştiğinde kişide gelir kesilmesi (işsizlik, malullük, yaşlılık vb.), gelir azalması (yaşlılık) ya da gider artışına (hastalık, analık, vb.) yol açan tehlikelerdir.
3. Sosyal Güvenliğin Tarihsel Gelişimi:
Sosyal güvenlik, insanlıkla birlikte var olan, kişinin doğumundan ölümüne kadar etkileşim içinde olduğu bir disiplindir. Sosyal güvenlik insan yaşamıyla ortaya çıkmıştır.
Eski çağlarda kabile ve aile içi yardımlaşma doğal sosyal güvenlik sistemi iken insanlık tarihine koşut olarak sosyal güvenlikte değişime uğramıştır. Kabile toplumundan yerleşik yaşama geçilmesiyle birlikte özellikle orta çağda kilise ve dini kurumlar sosyal güvenliğin gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Hristiyan batı dünyasında yer alan meslek teşekkülleri ile İslam ülkelerinde yer alan ahilik kültürü, lonca teşkilatı ve vakıflar sosyal güvenliğe katkı yapan ilk sosyal güvenlik kuruluşları içerisinde yer almaktadırlar. Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde yer alan sandıklar sosyal güvenlik kurumlarının ilk örnekleri arasında yer almaktadır. Ayrıca, İslamiyette yer alan zekat, fitre, sadaka ve yardım gibi farz ve sünnetler de sosyal güvenliğe ve sosyal yardımlaşmaya katkı sağlayan yapılar arasındadır.
Sanayi devriminden sonra çağdaş anlamda sosyal güvenliğin temelleri atılmış olup, kapitalizmin başlangıç yıllarında yeni doğan işçi sınıfının ezilmişliğine karşı sosyal güvenlik emniyet vazifesi görmeye başlamıştır.
Çağdaş anlamda sosyal güvenlik kavramı hukuk metinlerinde ilk defa 1935 tarihli A.B.D. Sosyal Güvenlik Kanununda kullanılmıştır.
Sanayi Devrimi ilk defa İngiltere'de başlamış olmasına rağmen, çağdaş anlamda sosyal güvenlik tekniklerinin kullanıldığı ülke Almanya'dır. Çağdaş sosyal güvenlik sistemlerinin kurucusu da Alman devlet adamı Otto von Bismarck'tır.
Sosyal güvenlikte Bismarck sonrası dönemde bütün dünyada etkili olan bir başka adım Beveridge Planı'dır. 1941 yılında İngiltere'de Lord William Beveridge tarafından hazırlanan ve II.Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkacak olan sosyal güvenlik ihtiyacını karşılamak amacıyla hazırlatılan planın İngiltere ve tüm dünyada etkileri olmuştur.
4. Ülkemizde Sosyal Güvenliğin Tarihsel Süreci:
Sanayi Devrimi sonrası diğer ülkelerde meydana gelen gelişmelere koşut olarak Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde sosyal güvenlikle ilgili gelişmelere rastlanmaktadır. 1 Nisan 1866'da kurulan ilk işçi örgütü olan "Ameleperver Cemiyeti"nin sosyal güvenlik alanında çalışmaları olması nedeniyle ilk sosyal güvenlik kurumu örnekleri arasında yer almaktadır. Yine, 1866'da kurulan "Askeri Tekaüt Sandığı" ilk resmi sosyal güvenlik kurumudur.
Osmanlı döneminde kurulan diğer sandıklar şu şekildedir: *1881 - Sivil Memurlar Emekli Sandığı, **1890 - Seyrisefain Tekaüt Sandığı, ***1909 - Tersane-i Amirenin işçi ve memurları için emeklilik ve malullük sandığı, ****1910-Hicaz Demiryolu memur ve müstahdemlerine hastalık ve kaza halleri için yardım sandığı, *****1917-Şirket-i Hayriye Tekaüt Sandığı.
Cumhuriyet ile birlikte sosyal güvenlik alanında doğrudan düzenlemeler yapılmamasına karşılık sandıkların kuruluşunu öngören yasalar çıkarılmıştır. Bunlardan başlıcaları şunlardır: Memurlar için; * 1930 - Askeri mülki Tekaüt Kanunu, ** 1933 - Vilayet Hususi (İl Özel) İdareleri Tekaüt Sandığı ve İstanbul Mahalli İdaresiyle, Ankara Belediyesi Memurları Tekaüt Sandığı, ***1934 - DDY ve Limanlar İdaresinin Memur ve Müstahdemleri Tekaüt Sandığı. İşçiler için; *1923-Amele Birliği ve İhtiyat ve Teavün Sandığı (Zonguldak ve Ereğli yöresindeki maden işçileri kurmuştur.) ** Samsun Tütün İşçileri Teavün Cemiyeti ***Yardım ve Teavün Sandığı (İstanbul'daki Elektrik Fabrikası işçileri kurmuştur.)
1936 tarihli 3008 sayılı İş Kanunu ile ilk kez sosyal sigortaların kuruluşu öngörülmüştür ancak sosyal sigortalarla ilgili ilk yasa 1945 tarih 4772 sayılı İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortası Kanunudur. Devam eden dönemde çıkarılan kanunlar şu şekildedir:
*1945 - İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu çıkarılmış olup 1946 yılında İşçi Sigortaları Kurumu faaliyete başlamıştır. **1949 tarihli 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanunu.
*** 1950 -Hastalık ve Analık Sigortaları Kanunu. **** 1957-Maluliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Kanunu.
1949 yılında çıkarılan 5434 sayılı Kanunla T.C. Emekli Sandığı kurularak genel ve katma bütçeli kuruluşlardan aylık alanlarla, daha önce özel kanunla kurulmuş sandıklara bağlı olanlar Emekli Sandığı kapsamına alınmıştır. Böylece o güne kadar dağınık halde bulunan ve memurlara sosyal güvence sağlayan tüm yasa ve sandıklar birleştirilerek bütüncül bir yapı oluşturulmuştur. Bu yapının tek elden yürütülmesi için T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
Sosyal güvenlik alanında değinilen bu düzenlemelerin dışındaki en önemli gelişme, 1961 Anayasasıdır. 1961 Anayasasıyla, "sosyal güvenlik" kavramı ilk kez çalışma hayatı ve sosyal politikalara ilişkin anayasal terminolojiye girmiştir.
1961 Anayasasının sosyal güvenlikle ilgili 48.maddesine benzer hükme yürürlükteki 1982 Anayasasının "sosyal güvenlik" başlıklı 60.maddesinde de yer verilmiştir. Söz konusu maddede "Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar." denilmek suretiyle, sosyal güvenlik alanında Devlete önemli görevler yüklemiştir.
1964'te kabul edilip 1965'te yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kanunu ile dağınık haldeki mevzuat birleştirilmiş, bahsi geçen kanunla daha önce kurulmuş olan İşçi Sigortaları Kurumu Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) adını alarak işçi statüsünde çalışanların sosyal güvenliklerini sağlamaya yönelik çalışmalarda bulunmuştur.
1971'de kabul edilen ve 1972 tarihinde uygulamaya konulan 1479 sayılı Kanun ile esnaf, sanatkar ve diğer bağımsız çalışanların sosyal güvenliği ile ilgili olarak çalışmalar yapmak üzere Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu (Bağ-Kur) kurulmuştur.
1983 yılında yürürlüğe giren 2925 sayılı "Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu" (halk arasında bilinen tabirle Tarım Bağkuru) ve 2926 sayılı "Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu" (halk arasında bilinen tabirle Tarım Sigortası) tarım kesiminde çalışanlara da sosyal güvenliği sağlamayı hedeflemiştir.
Ülkemizde; hizmet akdiyle çalışanların 506, kendi nam ve hesabına çalışanların 1479, devlet memuru olarak çalışanların 5434, tarımda hizmet akdiyle çalışanların 2925, tarımda kendi nam ve hesabına çalışanların 2926 sayılı kanunlara tabi olarak sosyal güvenlikleri sağlanmaktaydı. Diğer bir deyişle, sigortalıların sosyal güvenlik hakları 5 ayrı yasa ile düzenlenmişti. Ayrıca, 506 sayılı Kanunun geçici 20.maddesindeki sandıklara tabi olanlar da kendi vakıf senetlerine göre sosyal güvenliklerini sağlamaktaydı. Ancak, bu tarz bir sosyal güvenlik sistemi farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi olarak çalışanların hak ve yükümlülükleri arasındaki norm ve standart birliğini bozmaktaydı. Söz konusu norm birliğinin sağlanması ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi oluşturulması amacıyla sosyal güvenlik reformu yapılması gerekli görülmüştür. Bu doğrultuda, yukarıda tarihsel süreçleri özetlenen Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Başkanlığı, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğü'nü aynı çatı altında toplayan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı, 20.05.2006 tarihli 5502 sayılı Kanunla kurulmuştur. Bu reformla sigorta hak ve yükümlülüklerinin eşitlendiği, mali olarak sürdürülebilir tek bir emeklilik ve sağlık sigortası sisteminin kurulması öngörülmüştür.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" ise dağınık halde bulunan tüm sosyal güvenlik mevzatını uhdesinde toplamıştır. 5510 sayılı Kanun ile sosyal sigortalar alanında birçok konuda norm ve standart birliği sağlanmış ve uygulamaya geçirilmiştir.
- Tekaüt = Emeklilik
- Teavün = Yardımlaşma
Yararlanılan Kaynaklar:
1)Prof. Dr. Sait DİLİK; Sosyal Güvenliğin Tarihsel Gelişimi
2)Cemal Hüseyin GÜVERCİN; Sosyal Güvenlik Kavramı ve Türkiye'de Sosyal Güvenliğin Tarihçesi
3)www.sgk.gov.tr.